YAZILAR

Kar Kaybında Kesinti/Eksiltme Yöntemi

Kamu ihale sözleşmelerinin haksız feshedilmesi halinde, haksız fesihten zarar gören tarafın kar kaybı hesaplanırken kesinti/eksiltme yöntemine başvurulmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.2010 tarihli ve 2010/244 E., 2010/260 K. sayılı kararında kesinti yöntemine ilişkin olarak; sözleşmenin ifa ile bitmesi halinde zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden, yapması gereken tüm zorunlu harcamalar ile sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle sağlanan yani tasarruf edilen haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlanacak veya kasten sağlamaktan kaçınılacak kazanç miktarları toplamının indirilmesi ile kar kaybının hesaplanacağı belirtilmiştir.

Kesinti yönteminin ihale sözleşmelerinde uygulanması esnasında ise zarar görenin aynı şartlardaki ihaleyi ne kadar sürede bulabileceği önemlidir. (Bu konunun sözleşme taraflarının vergi bilançoları, ticari defterleri vs. delillerinin incelenmesi suretiyle uzman bilirkişilerce hazırlanacak raporda değerlendirilmesi gerekmektedir.)[1]

Kar kaybına ilişkin kesinti/eksiltme yöntemi uygulanırken sözleşme taraflarının kazanç ve zarar kalemlerine yönelik tasarruflarına dikkat edilmelidir. Zira yukarıda anılan Hukuk Genel Kurulu Kararında, sözleşmeyi haksız fesheden tarafın, zarar görenin fesih nedeni ile sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları ile ilgili bir talep ve itirazının olmadığı, bu hususta herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle kâr mahrumiyetinden kesinti yapılmasına gerek olmadığı yönünde hüküm kurulmuştur. Bu çerçevede, yüksek yargı mercilerince verilen kararlar gözetilerek, ihale sözleşmesinin haksız feshi halinde kar kaybına ilişkin yapılacak hesaplamada sözleşme taraflarının gerek sözleşmenin feshinden sonraki gerekse de yargılama sürecindeki tasarrufları ve beyanları son derece önemlidir.  

 

[1] bkz. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2018/4391 E., 2019/3333 K. sayılı kararı.